Ne içimizde kıpır kıpır bir heyecan, ne de gözü yaşlı hüzünlerin insanlarıyız... Artık ne veda ediyoruz hüzünlere, ne de sevincle karşılıyoruz neşeleri...

Nerede benim yeni yılım...

Ne içimizde kıpır kıpır bir heyecan, ne de gözü yaşlı hüzünlerin insanlarıyız... Artık ne veda ediyoruz hüzünlere,
ne de sevincle karşılıyoruz neşeleri...

Artık ne veda ediyoruz hüzünlere,
Ne de sevincle karşılıyoruz neşeleri.
Ne içimiz kıpır kıpır bir heyecan, Ne de gözü yaşlı hüzünlerin insanları değiliz...

Sanki bir Elf bacadan değil de burnumuzun direğinden sızıp içimizdeki o coşkuyu çalıp gitmiş gibi. Ölü toprağı olsa çıkan onca rüzgar çamur yağmur içinde şimdiye çatlatır yine bir güneş ışığı olsun alırdı düşen cemreyle...

Eskiden diye başlayan cümleler kurmaya tenezzül dahi etmiyorum. Şimdiki çocukların bir tablet ekranı kdr bakış açılarını bildikçe.
Bize tepegöz derlerdi gözümüzün görmediği aradıklarımıza. Şimdilerde at gözlüğünü göz niyetine kullanmaktalar. Hah birde vr gözlük adı verdiler tüm dünya da içinde. Al sana bir metaverse evreni oluşmakta. Matruşka bebeklerden bir farkımız kalmamıştı milenyum çağına başlarken ve bu iyi bir şeydi. Dünya içinde dünya ... Alem içinde alem .... İnsan içinde insan derken... Şimdi sadece sıkışıp kaldık gibi geliyor kendi içimizdeki dünyaya...

Hadi bakalım bu yıl için sıkışıp kaldığımız ve çıkamadığımız her durum her hal bizi kendi dünyamızı genişletecek patlatıp bambaşka diyarlara uçuracak bir yıl olsun dilerim.

Sevgiyle...

CERENONLINE